Mukavemetsiz Yaşamak Üzerine Tezler # Ömer Faruk ÜNALAN

dayanın öleceğiz.

posted under | 0 Comments

BAŞKENT

Burası kalbim
acının
hüznün
sevinç ve mutluluğun başkenti
Hoş geldin.

Ömer Faruk ÜNALAN

posted under | 0 Comments

PAZARTESİ YILLARDAN I Ömer Faruk ÜNALAN


Şu mahrem iklimin suyuna kanıp
Badireler atlatmak gibi Moğol sebeplerden
Muhtemel yorgun saçlarına
Ortadoğu takıyorum
Kargaşa baki kalıyor
Barış beyhude.


Kış tutmaz baldırlarından
İskandinav Yarımadası’na kadar
Yarım kalmış yeryüzünü
İmar için
Yaşanılır kılmak için bir de
İtinayla gül dermişim geceden.
Işıkları söndür hadi
Şehrin yetim lambaları
Canımı yakıyor her seferinde
Işıkları söndür
Hadi.


Lat, Uzza, Menat
Çağ açıp kapatanlar ha bire
Sağ kalma derdindeki ekmek hırsızları
Cesaretsizliğimin tebdil-i kıyafet katilleri
Dudaklarında nargile keyfi ve
Üçüncü Selim ardın sıra.

Egeli hülyalar mevsim yangınlarına teslim
Küsmez sokak kedileri artık bize
Küsmez altıpatlar, keskin sirke
Zimmetine para geçiren milletler…
Türküler susmaz şahanem
Türküler susmaz.


Lira, dolar, dinar, yen
Kara yazısı alkışların.
Spontane yaşamaktan hoşlanan ben
Radikal kararlar alma bakımından
Farksızım bin on tane virgülden
Sırat’tan öncedir bu gezegen
Âdem kızı Havva’dan önce
Neolitik çağa mahkum kalırız sonra
Sıdkı sıyırıp milyon kere
Irak’tan önce
İran’dan beri.


Tuz gözleri mahvediyor ağlarken
Bak sulu sepken yağmurlar ertesi
Bak pazartesi yıllardan
Aylardan 2 bin on 4
On altıncı mevsim
Yedinci ülke
İzinsiz ölmüyor içimizde hiçbir dert
İzinsiz ölünmüyor bak.


Ah avrolu dudaklarında ikindi vakti
Kerahete eriyorum biraz gülsen
Sütü ağzımızla içmeliyiz o halde
Alkollü çaylara
Kalbimizle dokunmalıyız irticalen
Sevmeliyiz belki
Dibine kadar sevmeliyiz
Çünkü hesabı çetindir her bir âhın.
Evet,
Hüküm Allah’ındır
Hüküm Allah’ın.

posted under | 0 Comments

provokatif mısralar/ Ömer Faruk ÜNALAN

hayat ne kadar pahalı
sen ne kadar güzelsin

posted under | 0 Comments

...


dünya ne kadar küçük
ömür ne kadar kısa
sen ne kadar güzelsin

Ömer Faruk Ünalan

posted under | 0 Comments

SOMAĞIT I Ömer Faruk ÜNALAN


SOMAĞIT

Kirpiklerimde kapkara bir ölüm
Saçlarıma sığınır ucuz karıncalar
Şık durmaz boynumda beyaz kravat
Işıklı salıncak, yel değirmeni şık durmaz.

Şimdi hava, çizmelerde sükûnet
Ekmek parası, yıldızlı şapka karanlık.
Umudu kucaklayan kara gözlü çocukların
Soğanlı dürümü, sefer tası karanlık…

Kadere boyun eğmiş itirazsız
Görülmesi sakıncalı utangaç eller
Benimdir kardeşim hepsi benimdir
Kömür tozuna bulanmış yıllar.

Umudun ipi kısa, gece nasıl da sağır böyle
En acı sabah kabirle kardeştir.
Sıdk ile sarılsam toprağa
Salınsam dipsiz kuyulara, som ağıtlara
Yârin ıpıssız saçlarından.


posted under | 0 Comments

KILKUYRUK DESTANI/Ömer Faruk ÜNALAN





Elini uzatıp dudak büktüğün
Okyanus, gökyüzü, toprak senin mi?
Kimi himmet edip kimi söktüğün
Karaciğer, yürek, dalak senin mi?

Hızır’a rakiptir erişmiş halin
Gâh uçmalar göğe gâh irtihalin
İnce manalara kalın mı kalın
Dimağın senin de kulak senin mi?

Kalp tamir etmede yoktur siftahı
Dilinden düşürmez kelamullahı
Kıl kuyruk ırkının son padişahı
Haydi vatan senin, bayrak senin mi?

Düğmeler kavuşmaz bak tıkış tıkış
Tek buduyla bayram köpeklere kış
Kıçını kaldırır bir süzgün bakış
Gökyüzü kuşların; salak, senin mi?

Yüzüme cömertsin arkamdan cimri
Aşikâr ederim şimdi bu sırrı
Bırak kıratı bey, bırak dırdırı
Ayranı içmeye bardak senin mi?

Yüzüne baksanız kırk mumluk ampul
İçi azgınsa da zahiren makul
Soytarı kılıklı sefil baykuş kul
Başa saran bozuk plak senin mi?

Hangi yönden baksak aklı, fikri kıt
İspiyonda mahir ceninisakıt
Kıllara baş olmuş ödsüz boklu it
Aram yok dediğin tabak senin mi?

Acıttın ruhumu incin de incin
Ağarsın, tez vakit dökülsün saçın.
Sıratı geçmeye muktedir gücün
Kafama takıldı soyak senin mi?
































posted under | 0 Comments
Önceki Kayıtlar